HALKALI GÜNEŞ TUTULMASI: SONUN BAŞLANGICI

10 Haziran 13:52’de İkizler burcunun 19 derecesinde Halkalı Güneş Tutulması meydana gelecek. “Yüzük getiren” şöhretine sahip Halkalı tutulmamız bu sefer nelere gebe? Gelen yüzük daha sonra kelepçeye dönüşür mü? Gelin beraber çözmeye çalışalım.

Tutulma Amerika, Kanada, Rusya ve birçok Avrupa ülkesinden gözlemlenebilir. Astrokartografik haritaya baktığımda tutulma hattının Libya ile birlikte birkaç Afrika ülkelerinden geçtiğini görüyorum. Üst tarafta İsveç, Finlandya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Macaristan, Hırvatistan ve İtalya ilgi çekiyor. Ayrıca, Mars – Plüto hattının Dubai, Oman, İran, Türkmenistan ve Rusya üzerinden geçmesi, bu bölgelerde gerginliğin ortaya çıkabileceğine, bazı doğal afetlerin ve önemli gelişmelerin olabileceğine işaret ediyor.

Bildiğiniz üzere, astrolojide istatistiksel verilere önem verilir ve birçok öngörü geçmişte yaşanan tecrübelere göre yapılır. Bu anlamda tutulmaları incelerken, ait oldukları Saros ailelerinin numaraları bize olası gelecek konusunda önemli ipuçları verir. Bu noktada Güneş Tutulması’nı tek başına değil, birlikte geldiği Ay Tutulması ile birlikte incelemekte faydalı olur. 2 hafta önce Ay Tutulması ile ilgili olan yazımda Saros kardeşiyle alakalı özet bilgi vermiştim. Şimdi ise, bu Güneş Tutulması’nın Saros numarasını inceleyelim. Tutulmamız 147 numaralı Saros ailesine ait. En son kardeş tutulma Mayıs 2003’te meydana geldi. Buraya ufak bir ilave yapmak istiyorum. Aynı derecede, yani İkizler burcunda 19 derecede, Haziran 2002’de yine bir Halkalı Güneş Tutulması meydana gelmişti. Hal böyle olunca hem 2002 hem 2003’e bakmaya karar verdim.

2002 – 2003 yılları gerçekten çok hareketli geçti. Neler mi olmuş? Türkiye siyaseti için en önemli dönemlerden biri, zira bu dönemde AKP’nin kurulup meclise girmesi ve şu anda bulduğumuz döngünün başlaması bu döneme aittir. Bunun dışında dünya çapında o yıl çok sayıda terör özellikle dini terör saldırı gerçekleşti. Yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Hepsini burada yazmayacağım, yazım uzamasın diye ama yakından hatırladığım birini örnek olarak paylaşayım. Moskova’da yaklaşık 40 Çeçen, kalabalık bir tiyatroyu basarak, Rus birliklerinin Çeçenistan’dan çekilmemesi durumunda yüzlerce rehineyi öldürecekleri tehdidinde bulundu. Eylem, yaklaşık 800 rehineden 118’inin öldüğü operasyonla sona erdi. Bir de şöyle bir olay yaşandı; Dünya güzellik yarışmasının yapılacağı Nijerya’da Hazreti Muhammed hakkında bir gazetede yayınlanan yazı yüzünden çıkan çatışmalarda 100 kadar kişi öldü, 500 civarında kişi yaralandı. Bunun yanı sıra bu döneme ait birkaç deprem, uçak ve tren kazaları mevcut. Hafızamıza kazınan İstanbul Saldırıları düzenlendi; HSBC, İngiliz Konsolosluğu ve iki sinagog hedef alındı ve çok sayıda kişi öldü. Amerika’nın baş rolde olduğu Irak Savaşı o dönemde gerçekleşti. Saddam Hüseyin rejimi yıkıldı. Pozitif gelişme olarak, Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı” kitabı için aldığı ödül, Sertab Erener’in Eurovision’daki birinciliği ve Türkiye Milli Takımı’nın Dünya 3.lüğü var. Zaten bu anlamda ülkemizin ilginç doğum haritası var; ne zaman önemli siyasi ve ekonomik olaylar olsa ülkemiz kültür ve spor alanında başarı yakalıyor.

Özetle şöyle söylenebilir; 2002 – 2003 döneminde yaşanan temalar veya benzer konular, bu tutulma ile birlikte yeniden önem kazanabilir, bazı olgular ise tamamlanma evresine gelebilir. Bu, kolektif etkiler için geçerli olduğu gibi, bireysel olarak hayatlarımızda da yaşanabilir. Bu nedenle, o dönemde hayatımızda neler oldu, hangi temalar gündemdeydi, hafızalarımızı biraz yoklasak faydalı olabilir.

Tutulmanın göksel geçiş hattına bakıldığında DSC ile giriş yaptığını ve ASC’den çıkış yaptığını görüyoruz. Böylece 1-7 kaspıyla birlikte kısmen 6-12 kaspın aktif kalacağını tahmin edebiliriz. Bu durumda tutulma, her tür ilişkiler üzerinde etkisini gösterecektir diyebilirim. Bireysel hayatlarımızdaki ilişkileri ve ortaklıkları etkileyeceği gibi, global anlamda ülkeler arasında diplomatik ilişkileri, siyasi birleşmeleri ve ayrışmalarını da anlatmaktadır. Yeni konular ekonomi ve siyaset olmasına rağmen 6-12 kaspı kısmen etkin olduğundan, pandemi ile bağlantılı konuların aktif kalacağını söylemek mümkün.

Tüm bu genel bilgilerden sonra gelin tutulma haritasını inceleyelim. Tutulmanın kavuşumda olduğu sabit yıldızından başlamak istiyorum. Harry Porter’dan ismini duyduğumuz Bellatrix, aslında bir cadı yıldızıdır. Orion Takımyıldızı’nda, Orion’un sol omuzunda yer alan bu yıldız dişil enerjiyle alakalıdır ama çoğunlukla negatif etkilere sahiptir. Baskın, güçlü, kendi işini yapmaya çalışan, amazon bir kadını temsil eder. Bellatrix iki yüzlülüğü ve çift karakterliği anlatır. Kendi menfaati olmadığı takdirde karşıdaki insana zarar veren bir yapıyı gösterir. Tutulmanın bu bölgede olması çeşitli ani kazalara neden olabilir. İlişkilerde namussuzluk, ticarette dolandırıcılıklar yaşanabilir. Sinsi, iki yüzlü insanlara karşı temkinli olmamız gereken bir süreç. Bu bölge göz sağlığıyla bağlantılıdır, gözlerimize dikkat etmeliyiz. Ayrıca, bu dönemde çokça yer değiştirme, ev değiştirme, taşınma, şehir değiştirme, seyahatler ve yolculuklar yaşanır. Bununla birlikte, Bellatrix güçlü kadını sembolize ettiği için, bu dönemde dünya siyasetinde ve önde gelen alanlarda güçlü kadın figürlerinin ortaya çıkacağını gözlemleyebiliriz. Ancak unutulmamalıdır ki, Bellatrix karmik bedelleriyle birlikte gelir. İnsan ruhunun içindeki iyilik ve kötülükle alakalıdır. Seçim her zaman bize aittir ancak her seçimin bir bedeli olduğunu Bellatrix bize hatırlatır.

Ay, Dünya’ya 403 bin km uzaklığına olduğundan, Micro Moon konumunda. Bu da, Halkalı Tutulma’nın ihtişamını izlememize izin veriyor. Peki, diğer tutulma türlerinden onu ayıran özellik nedir? Halkalı Tutulma olduğu için etkiler, suya atılan çakıl taşının yarattığı dalgalar gibi, halka halka ortaya çıkar ve yayılır. Tutulmanın süresi 3 dakika 51 saniye olduğundan, ilk 3,5 ayın yoğun olmakla birlikte, etkilerin 3,5 yıla kadar yayılacağını tahmin edebiliriz.

Tutulmanın yöneticisi Merkür, tutulma ile 1 orb kavuşumda, retro pozisyonunda ve Neptün’e kare açıda. Tutulmanın major açısı zaten Neptün ile olan karesidir. Tutulmanın Neptün ile olan karesi, ihanetleri, iki yüzlü davranışları getirebilir. Sular ve denizlerle bağlantılı felaketler, ani yoğun yağışlar, denizde kazalar ve çeşitli gerginlikler, boğulmalar, boru patlaması gibi sıvılarla alakalı çeşitli olaylar yaşanabilir.

Merkür – Neptün karesi (3 orb), ticarette dolandırıcılık, sahte evraklar, iletişimde yanlış anlaşılmalar, eğitimle ilgili belirsizlikleri getirebilir.

An haritasının yükseleninde Terazi var. Dolayısıyla Venüs‘e bakıyorum. Venüs, tutulmanın ana temasını belirliyor: Ekonomi, Diplomasi ve İlişkiler. Venüs, rahat etti Yengeç burcunda ve Jüpiter’e 7 orbla uzaklaşan üçgen açıda olmasına rağmen, out of bounds, yani sınır dışı konumda. Ayrıca, Chiron’a kare ve 4 orbla Satürn’e 150’lik açıda. Bu da, ilişkilerde yaşanan olaylarda bizi yine karmik bedellere çıkartır. Bu dönemde başlayan ilişkilerin, karmik olduğunu söylemek mümkün. Mevcut ilişkilerde, ortaklıklarda yaşanan sorunların ise, karmik bedellerin olması olasılığı yüksektir. İlaveten, saç boyatmak dahil olmak üzere, her türlü estetik için, en azından Temmuz ayı beklenmelidir, zira enfeksiyon oluşma riski yüksek olur.

Ay Düğümleri’nin Aldebaran – Antares hattında oluşu, bize dürüstlük sınavında olduğumuzu hatırlatıyor. Neptün’ün ortalığı bu denli sislendirdiği dönemde kaygan zemine dikkat etmeliyiz ve dürüstlükten ödün vermemeliyiz.

Satürn – Uranüs karesi, bazı bölgelerde doğal afetlerin yanında, “ekonomide depremler” yaklaşıyor diyor.

Mars, anaretik derecede Plüto’ya karşı: Kimin kellesi gitmek üzere? Yangınlar, patlamalar, terör, kazalar, kavgalar, skandallar, gerginlik… 26 Haziran civarı zor zamanlar…

9. evde meydana gelen tutuma üniversitelere ve akademisyenlere vurgu yapıyor. Geçen kış Boğaziçi Üniversitesi’nde başlayan olaylar nereye evrilecek? Yeni atamalar neler getirecek? İbadet yerleri, dini kurumlar, din adamları, hayır kurumları spot ışığı altında. Buralarda skandallar ortaya çıkabilir. Basın, medya, gazeteciler, eğitim sistemi, sınavlar, yabancı ülkeler, uluslararası ilişkiler, ticaret, havayolu şirketleri, seyahatler alanlarında gelişmeler yaşanabilir. Sıklaşan seyahatlerle birlikte kaza riskleri artıyor, özellikle tren ve gemi. Yolculuklar bu anlamda tehlikeli görünüyor.

Yazımın sonunda sizi güldüreyim mi? 2003’te neler olmuş araştırırken şöyle habere rastladım: “ABD’li bir kadın yolcu, uçak tuvaletinde otururken sifonu çekince yerinden kalkamadı. Vakumla klozete yapışan talihsiz yolcu, uçak ancak New York’a inince yerinden kalktı…” Ne diyeyim, Neptün kareli tutulma vakum etkisiyle geliyor... Nereye oturduğumuza dikkat edelim!

Sevgiyle,

Astralina