GÖKYÜZÜNÜN BONUSU: ŞUBAT’IN EN GÜZEL VE EN ÖZEL GÜNÜ

Geçen seneden beri hepimizi çok yoran gezegen etkileşimleri ile gökyüzü, Sahipkıran ile birlikte farklı konulara evrilmeye başladı. Gökyüzündeki sert dinamikler devam ediyor olsa da, 11 Şubat’ta çok güzel ve çok özel bir kombinasyon sunulacak bizlere…

Şubat ayı Juno Sospita dönemidir. Zeus’un kardeşi ve resmi karısı olan Hera (Juno) aynı zamanda tanrıların kraliçesidir. Venüs’ün farklı halleri olduğu gibi, Juno’nun da farklı halleri vardır. Şubat ayında Juno, Sospita etkisini gösterir ancak bu sefer Venüs ile olan etkileşimle birlikte bizlere Moneta “uyaran kadın” arketipini de gösterir. Burada çok güçlü bir Juno’dan bahsedebiliriz. Roma İmparatorluğu’nun ekonomisi Juno Moneta tarafından korunduğuna inanılırdı. Dünya çapında ekonomi ile ilgili gündemlerin artacağını buradan yakalayabiliriz. Özel ilişkilerimizde de maddi dayanağa önem vereceğimiz bir döneme gireceğimizi tahmin etmek mümkün.

Ama ben bu yazımda daha fazla öngörü yapmayacağım. 11 Şubat’ta oluşacak çok özel bir zaman dilimini en yüksek hayrına kullanmanız için bilgi vermek istiyorum. Evet, 11 Şubat’ta İstanbul saatine göre 17:49 ile 18:09 arasında Venüs-Jüpiter kavuşumu partil olarak gerçekleşecek. Bu kavuşuma bir taraftan Ay eşlik ederken, diğer taraftan Juno olumlu sekstil açıda olacak. Bu özel kombinasyon sıkça görebileceğimiz bir şey değil, bu nedenle önemlidir. Bu kombinasyon hayatımıza karmik ilişkiler getirir. Bu tarihlerde tanıştığımız kişiler, hayatımıza dahil olan olgular önemlidir. Önemli tanışmalar, karmik aşklar bu dönemde yaşanır. Bolca evlilik ve çocuk doğumu haberleri duyabiliriz. Küçük bir bilgi daha; bu dönemde tohumlanan bebekler, Kasım’daki tutulmalarla dünyaya gelen özel ve önemli bebekler olur.

Peki, tam kavuşum sırasında, o 20 dakikayı en iyi nasıl kullanabilirim derseniz, bir tavsiyem olacaktır. Tam kavuşum anı gelmeden önce bir kağıt kalem alın ve sessiz bir ortamda hayal ettiğiniz dileği düşünün. Ona iyice konsantre olun. Hayalinizdeki dilek ile ilgili en az 15 tane ayrıntı düşünün ve tek tek kağıda not alın. Bu söylediğim şey bir ritüel değildir, aslında bir yaratım tekniğidir. Düşündüğünüz şeyi kağıda yazdığınızda beyin onu daha net algılayacaktır ve daha yoğun konsantre olabileceksiniz. Daha sonra bu kağıdın hiçbir önemi kalmaz, ister atın ister saklayın hiç önemli değil. Dediğim gibi, burada amaç ritüel yapmak değil, amaç beyini bu dileğe odaklamaktır. Tam kavuşum dakikasında, yani 17:49 ile 18:09 arasında sessiz bir ortama geçin, gözlerinizi kapatın ve dileğinizi imgeleyin. Yazdığınız 15 özelliği tek tek imgeleyin. Sanki olmuş gibi, zaten varmış gibi en ince ayrıntısına kadar imgeleyin. İyice buna konsantre olun. Yapabilirseniz, bunu bu belirttiğim 20 dk boyunca yapın. Burada dua da edebilirsiniz.

Sadece 2 hususta uyarmak istiyorum. Öncelikle dileğiniz sadece sizinle alakalı olsun. Çocuğunuz, eşiniz veya başka kişiler için dilek dilemeyin, herkesin yaratımı kendisine olmalıdır. İkinci husus ise, bazen iyi bir şey istediğimizi zannederiz ancak daha sonra isteklerimizin bedelleri olabiliyor. Bu nedenle dilek dilerken en iyi en yüce şekilde tümünün hayrına dilememiz daha iyi olacaktır.

Ayrıca, bir gün önce ve bir gün sonra dahil olmak üzere, bu 3 gün, yılın bonus günleridir, şans ve uğur getirebilir. Gökyüzünde iyi şeyler de oluyor, bu günleri iyi değerlendirin!

Sevgiyle,

Astralina