FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK: BAŞAK YENİAYI

Son yılın ve hatta önümüzdeki yılın en iyicil yeniayı ile karşı karşıyayız… Öyle ise, hislerimde neden bu ağırlık, bu kasvetli hava hakim… Yeniay’ın haritasında oldukça güzel açılar var, tuzaklar da yok değil, ama fırsatlar umut veriyor. Yine de bu tuhaf ağırlık hissinden kurtulamıyorum; sanki zarlar atılıyor, kartlar dağıtılıyor, kaderin oyunu hazırlanıyor… Peki, sonra? Sonrası zor, Medusa’nın gelişiyle zor bir kışa giriyor olacağız. Yine de gelin, biz şimdi Başak Yeniayı’na odaklanalım, bize sunacağı fırsatları kaçırmayalım.

7 Eylül saat 03.52’de Başak burcunun 14 derecesinde yeniay meydana geliyor. Uranüs’ün trinesiyle desteklenen yeniay çeşitli sürprizler ve fırsatlar ile geliyor. Uzunca bir süre mumla arayacağımız bu etkileri kaçırmayalım, fırsatları fark edelim ve yararlanalım. Yeniay 2.evde meydana geldiği için ana konumuz para ve maddi değerler denilebilir. Diğer Başak konularını da hatırlayalım; sağlık, sağlık personeli, hastaneler, öğretmenler, memurlar, beyaz ve mavi yakalılar, işçiler, emekçiler, sendikalar, birlikte çalıştığımız iş arkadaşlarımız, kamu hizmeti, ordu, polis, ulusal savunma gücü, evde çalıştırdığımız yardımcı personel, mesleki konular, çalışma düzeni, günlük rutinimiz, evcil hayvanlarımız. Saydığım tüm bu alanlarda Uranüs’ün etkisiyle beklenmedik gelişmeler yaşanabilir, fırsatlar yakalanabilir, yeni düzenlemelere start verilebilir.

Yeniay’ın bir diğer güzel açısı olan Venüs – Jüpiter üçgeniyle birlikte Uranüsyen sürprizli etkiler daha da güzelleşebilir. Güçlü bir koruma açısı olan Venüs – Jüpiter 120’liği, uyumu ve ilahi yardımı anlatır. İlişkiler alanında olumlu rüzgarlar eser, aşk, iş, arkadaşlık, her türlü ilişkide uyumu yakalamak daha kolay olur. Güzellik, estetik için uygun bir haftadayız. Bunun yanı sıra, finans alanında fırsatlar yakalanabilir. Uzun zamandır takip ettiğiniz ve emin olduğunuz bir yatırım aracını kullanarak bu hafta karlı yatırım yapabilirsiniz. Ancak altını çizmem gerekir; Başak demek her şeyi en ince detayına kadar hesaplayan, projeleyen demektir. Dolayısıyla, hızlı kazanç dürtüsüyle ani kararlar vermek size kaybettirebilir. Ne yazık ki, hem Uranüs’ün trinesi hem de Mars – Plüto 120’liği böyle bir dürtüye sebebiyet verebilir.

Sırası gelmişken, Mars – Plüto 120’liğinden konuşalım. Müthiş güç, canlılık ve cesaret veren bir açıdır. Başak – Oğlak vurgusuyla birlikte çalıştığımız işleri, projeleri bitirmek için bize harika enerji kaynağı olacaktır. Uzun zamandır aklınızda olan projeye, bu açının yardımıyla birlikte başlayabilirsiniz, hayalinizdeki şeyi fiziksel gerçekliğe dönüştürebilirsiniz. Kötü alışkanlığı bırakmak, diyete veya spora başlamak için çok uygun bir zaman. Bir türlü başlayamadığınız zor işlere girişebilirsiniz. Ölçülü ve rasyonel olduğunuz takdirde, bu açı sayesinde güçlenen irade ile kalıcı sonuçlar elde edebilirsiniz. Ancak bir noktada sizi uyarmam gerekiyor; iki kötücül gezegen, olumlu açıda olsa bile, bazen gölge taraflarını çalıştırabilir. Ki burada Mars’ın Jüpiter’e 150’lik açısı da mevcut. Bu nedenle, dürtülerimize, hırslarımıza kapılabiliriz. Libido üst seviyeye ulaşır, Jüpiter’in etkisiyle iyice abartılı hal alabilir. Bu da bizi Venüs – Plüto karesine götürür.

Venüs – Plüto açılarına “karanlık sevgili” açısı diyorum. Özdeğer duygumuzu zedeleyen, yıkımla sonuçlanan, krizli ilişkileri anlatan bir açıdır. Kıskançlık krizleri, takıntıları getirir. Hastalık derecesinde bağımlılıkları anlatır. Mars’a 120 ve Venüs’e 90 olan Plüto burada tutkulu geceleri anlattığı gibi, psikolojik ve fiziksel şiddeti de anlatır. Bu nedenle dikkatli olunmalıdır. Doğru iletişim kurma şekli bu noktada çok önemli olur.

İletişim demişken, Merkür’ün pozisyonuna göz atalım. Satürn’e üçgen, Chiron’a karşıtlık yapan Merkür bize ne anlatmak istiyor olabilir? Terazi burcundaki Merkür aslında daha esnek, daha yumuşak yapıdadır. Bu Merkür diplomasi diliyle konuşur, uzlaşmaya açık olur. Ancak bir handikapı vardır, dengeyi bulmak isterken hep dengesiz kalır, kararsız olur. Kişi ona da kötü olmayayım, buna da, derken kaybeden olur. Chiron ile karşıtlığında dil yarası açılabilir. Bu nedenle, bu dönemde iletişim kurarken net olmaya çalışmalıyız. Kararsız olmak, bukalemun gibi renk değiştirmek, bizim daha güvensiz görünmemize ve nihayetinde zarar görmemize sebebiyet verebilir. Ancak isteklerimiz konusunda net olursak, iletişimi dengeli kurmaya başarırsak, Satürn’ün desteğiyle müthiş ve kalıcı sonuçlar alabiliriz.

Yeniay’ın etkileşimde olduğu Coxa ve Mizar sabit yıldızlarından bahsetmeden olmaz. Coxa, ruhsal yetenekleri güçlendiren bir yıldız olduğundan özellikle bu gece rüyada ne gördüğünüzü not alın, evrenden önemli mesaj alabilirsiniz. İçinizden bir şey geçirirken, dilek dilerken dikkat edin, olumsuz olmayın, çünkü gerçekleşebilir. Maddi anlamda fırsatlar veren, yolculuk ettiren bu yıldız, ayrıca köleler ve esirlerle ilgilidir. Bu bilgiyi günümüze uyarlarsak, yıldızın çalışanlar, işçiler ve göçmenlerle alakalı olduğunu söylemek mümkün. Mizar sabit yıldızı ise, çift karakterlidir ve denge kurmakla alakalıdır. Doğru görmek, doğru anlamakla alakalıdır. Doğru algı burada doğru adımları doğurur ve kişiye başarı sağlar. Denge kurulamaz ise, felaketler yaşanır. Her iki şekilde müthiş çalışkanlık verir. Yeniay’ın 2.evde oluşu, bu yıldızla birlikte maddi çöküş, parasal kayıpları anlatmaktadır. Ayrıca bu yıldız, şiddetli yağışlar, tarım ve toprak ile ilgili sorunlar, çekirge baskını, yoksulluk, kıtlık gibi kitlesel felaketlere yol açabilir.

Türkiye’nin haritasında yeniay 4.evin çizgisinde yer alıyor ve progress Güneş’imize 150’lik, 3.evdeki progress Jüpiter’e ise kare açı yapıyor. Ayrıca, 4.evdeki natal Juno’nun üzerinde transit Mars var. Bu görünümü şöyle yorumluyorum; eğitim, göçmenler, tarım, vatan topraklarıyla ilgili gündemler oluşabilir, komşularımızla ve müttefiklerimizle sorunlu bir süreç başlayabilir. Siyaset, hukuk ve adalet konuları sıkça konuşulabilir.

Hava koşullarında hızlı değişimler ve yoğun yağışlar gelebilir. Doğu Anadolu bölgesi ve Kafkaslar dikkatimi çekti, burada doğal afet yaşanabilir. Ege bölgesinde de deprem riski olabilir.

Yeniay’ın en önemli özelliği, malum hastalığa alternatif tedavi yöntemi getirmesidir. Güney Ay düğümünün geçişi, 26 Mayıs’taki Marfik etkili Ay Tutulmasını tetikleyerek, o dönemde başlatılan ilaç çalışmalarına bu yeniay sürecinde ivme kazandırır. Tutulma sırasındaki Mars – Plüto karşıtlığının, bu yeniayda 120’liğe evrilmesi de bu düşüncemi desteklemektedir. Tabi ki çıkan ilaçların bize ulaşması aylar alacaktır ama yine de tünelin sonunda ışığı görmek bize motivasyon sağlar.

Toparlayacak olursam, bu hafta gökyüzüne baktığımda fena olmayan bir tablo görüyorum. Yazımın başında söz ettiğim kasvetli hissiyatımın sebebini sanırım anladım. Gezegenleri bir orkestraya benzetirsek, enstrümanını iyi çalan ve orkestra arkadaşlarıyla uyum içinde olan müzisyenler, ortaya dinlenmesi keyifli eserler koyar. Ancak müzisyen enstrümanını iyi çalamıyorsa veya arkadaşlarıyla uyumlu değilse detoneleri duymaya başlarız. Gezegenleri orkestradaki müzisyenlere benzetebiliriz. Örneğin, Venüs şu anda güçlü olduğu Terazi burcunda Jüpiter ile harika uyum içinde, Merkür Terazi’de güçlü olmasa da kötü de sayılmaz ve Satürn ile oldukça uyumlu, Mars Başak’ta pek virtüöz sayılmaz ama Plüto ile uyumlu açısı ona da artı puan katıyor. Dolayısıyla, şu anda orkestra fena çalmıyor. Ancak bu haftadan sonra müzisyenler teker teker detone olmaya başlayacak; Venüs zararlı olduğu Akrep burcuna geçecek, Mars zararlı olduğu Terazi’ye geçecek, Merkür ise retroya başlayacak… Bu bozuk orkestradan çıkan sesler kulaklarımızı epey tırmalayacak gibi gözüküyor… İşte, benim de kasvetli hissiyatımın sebebi bu olsa gerek…

Dengeli kalmayı başarıp fırsatları değerlendirmeniz dileğimle!

Sevgiyle,

Astralina