BİR YILLIK KADER: 2022 BAHAR EKİNOKSU
- Astralina
- 23 Mar 2022
- 5 dakikada okunur

Güneş Koç burcunun 0 derecesine gelir, güzel Ostara’nın şarkısı duyulur…
“Zamanın tekeri döner, günü tüne eşitler
Ostara bahara hükmeder
Güneş’in çocuğunu besler
Tanrıça yeryüzünü kutsar
Toprağın yaşam enerjisini yeniler
Toprağa gömün tohumu baharda
Güneş’in çocuğu kapıda…”
Güneş’in Koç burcuna giriş yaptığı an, gecenin ve gündüzün eşitlendiği andır. Baharın gelişini müjdeler. Persephone’nin yer altından çıkışını ve annesine kavuşmasını anlatır. O an, aynı zamanda, yeni astrolojik yılının başladığı andır ve Astroloji Günü olarak kutlanır. Bu vesileyle, bu kadim ilme emek vermiş kıymetli hocalarımın, değerli meslektaşlarımın ve astrolojiye gönül vermiş tüm astroloji severlerin Astroloji Gününü kutlarım!
Bildiğiniz gibi, mevsimsel zodyağın kullanılan astrolojide mevsimlerin önemi büyüktür. Bu nedenle İlkbahar Ekinoksu, Yaz Gündönümü, Sonbahar Ekinoksu ve Kış Gündönümünde çıkartılan harita, o mevsimde yaşanabilecek olaylar hakkında bilgi verir. Burada İlkbahar Ekinoksunda çıkartılan haritanın rolü daha da büyüktür. Yılı başlattığı için, sadece bahar mevsimini anlatmakta kalmayıp, aynı zamanda tüm yılı kapsayacak bilgiler de içerir. Peki, önümüzdeki 3 ayda ve yılın tamamında, Ekinoks (İngress) haritası hangi konuların önemini vurguluyor?
İngress haritasının başrol oyuncuları Güneş, Ay ve yükselenin yönetici gezegenidir. Ankara’ya göre açtığım haritada Güneş, Placidus ev sitemine göre 7, Whole Sign’a göre ise, 8.evde. Ay, her iki ev sistemine göre 2.evde, Terazi burcunun son (anaretik) derecesinde ve “boşlukta”. Güneş ve Ay burçsal olarak bir birine karşıt olmasına rağmen aralarında 150’lik açı var. Öncelikle buradaki yapıyı anlamaya çalışalım.
Evsel olarak ana vurgu 7.ev ile birlikte 2/8 aksında, yani ana konularımız diplomasi, ortaklıklar, ikili ilişkiler, ittifaklar, açık düşmanlıklar, maddi kaynaklar, para, ekonomi, krediler, borçlar, faizler, bankacılık krizleri. Bir yıl içinde ve özellikle ilk üç ayda bu konuların kolektife yansımasını şöyle de özetleyebiliriz; bir taraftan ekonomide olağanüstü zorlanmalarla birlikte bankacılık sektöründe tansiyonun artması, enflasyonun hızlı artışı, piyasalarda kontrol altında tutulamayan dalgalanmalar, diğer taraftan ise, ekonomik felaketin siyasete yansıması. Yani, aslında ekonomik gücü eline almak ve dünyada hakimiyet sağlamak adına, dünyadaki söz sahibi ülkelerin yavaş yavaş taraf oluşturması. Dengelerin iki tarafa kayması, bir nevi iki tarafın safhaları yavaş yavaş belirlenmeye başlar. Bu sadece 2022 yılını kapsayan bir süreç değil, bu yıl daha ziyade dünyadaki bu ayrışmanın başlangıcıdır. İttifakların kurulacağını göreceğiz, hatta bazılarına oldukça şaşıracağız. Taraflar yavaş yavaş belirlenir.
Ay’ın konumuna baktığımızda, maalesef, her zamanki gibi, “olan yine halka olur” durumu ortada. Terazi burcu diyaloğu, barışı, arabuluculuğu, adaleti, dengede kalma ihtiyacını anlatır. Ay, yani halk, aslında tüm bu kavramlara ihtiyaç duyacak demektir. Ay’ın son (anaretik) derecede olması buradaki krizleri anlatır. Otorite figürlerini sembolize eden Güneş’in Ay’a 150’lik açıda olması ise, halkın baskı altında kalacağını ve krizlerin ani bir şekilde ortaya çıkacağını gösterir. Ay’ın “boşlukta” olması, aslında bakarsanız, sadece halkı anlatmaz, bu yılın verimsiz geçeceğini anlatır, zira Ay “boşluktayken” başlatılan yeni işlerde somut sonuca ulaşmak zordur.
Ekinoks haritasındaki ASC noktası, 18 Mart’ta meydana gelen Başak Dolunayı ile bağlantılı. Dolunay haritasıyla başka benzerlikleri de var. Bu nedenle, Başak Dolunayı için yazdıklarımın bir kısmını olduğu gibi aşağıda alıntılamak isterim:
“Hem ASC’nin hem de MC’nin yöneticisi Merkür, exile olduğu Balık burcunda ve hızlı bir şekilde Jüpiter’e ve Neptün’e yaklaşmakta. Aynı zamanda Uranüs’ten de destek alan Merkür, bizi daha sezgisel yaparken, hayal gücümüzü zenginleştirir ve yaratıcılığımızı arttırır. Bilim, edebiyat, sinema, sanat, reklamcılık gibi yaratıcılık gerektiren mesleği olanlar, gökyüzündeki bu etkiden oldukça faydalanır. Bu alanlarda önemli keşifler gerçekleşebilir. Ancak her madalyonun iki yüzü olduğu gibi, Balık’taki bu stelyumun da negatif tarafı var. Neptün buraya yoğun bir dağılma enerjisini yayıyor. Zihinlerimiz adeta sisli. Belirsizlik hakim. Hayal gücü ve hayalcilik arasındaki çizgi iyice kayboluyor. Aynalarla dolu bir odanın içinde kendimizi bulabiliriz. Hangisi yansıma, hangisi gerçek?
Neptün’ün karşıtlığı, kararsızlığımızı, illüzyonu ve belirsizliği anlatıyor. Tek çaren adımlarını somutlaştırmak, kararlı olmak, yere sağlam basmak, diyor Neptün. Ancak Ay düğümlerini kareleyen Satürn buna izin vermiyor. Dönüşümün o kadar da kolay olmayacak, diyor Satürn. Bu nedenle sınır koyamıyoruz, adımlarımızı, hamlelerimizi sağlamlaştıramıyoruz. Balık’taki stelyumun etkisiyle hayal peşinden koşmayı, risk analizi yapmadan maceraya atılmayı, geleceği düşünmeden gününü yaşamayı tercih ediyoruz. Her şeyin kendi kendine düzeleceği, tatlı, pembe hayal dünyamıza inanmayı seçiyoruz. Halbuki, Neptün’ün konumu, bunun koca bir yanılgı olduğunu bizlere apaçık gösteriyor.
Venüs – Uranüs karesi ilişkilere elektrik şoku yaşatabilir. Ani kopuşlar yaşanabilir. Burada Venüs ve Uranüs arasında karşılıklı ağırlama var, dolayısıyla ikisi de oldukça güçlü. Bu gökyüzü bazılar için yeni yıldırım aşkı anlamına gelebilir, ancak unutulmamalı ki, Uranüs ile gelen Uranüs ile gider, geriye sıra dışı hatıralar kalır. Ekonomide dalgalanmalar yaşanabilir. Uranüs mutlaka burada birilerine güzel kazançlar getirecektir. Fakat bu noktada verebileceğim tek finansal tavsiye, sörf yapmayı bilmiyorsanız, bu fırtınalı havada sörf tahtasına binmeyin. Gökyüzünde bu denli yanılgı enerjisi varken yatırım yapmak için güvenli limanlarda beklemek iyi fikir olabilir.
Mars – Uranüs karesi… 22 Mart (+/- 2 gün)… Çok tehlikeli günler! Venüs dolunay sırasında Albali sabit yıldızının üzerinde ve 22 Mart’a Mars buraya gelerek Uranüs’ü kareleyecek. Bu yıldız, ölümle burun buruna gelmek anlamına geliyor. Zulüm, eziyet, mobbing, hapse atılmak, şiddet görmek, tehdit edilmek, iflas etmek, servet kaybetmek ile ilgili çok kötücül bir yıldızdır. Bu kombinasyonda bireysel finansal çöküşlerden fiziksel zarar görmeye kadar etkilerin görülmesi mümkün. Kolektife yansımasını, ne yazık ki, Ukrayna’da görebiliriz, zira bu dolunay Putin’in Mars’ını da tetikliyor. İşin aslı, başka ülkelerde de agresif çıkışları görmemiz mümkün. Dolunay sırasında Ay düğümlerini kareleyen Satürn Castra sabit yıldızının üzerinde. Castra, askeri bir yıldızdır ve savaşlarda kaleleri temsil eder. Burada kötü niyet ve kontrol edilemez öfke olur. Hırs ile hatalara neden olur. Bu yıldızın etkisini sadece 22 Mart civarında değil, Nisan’ın ilk haftasında da görebiliriz. Mars – Uranüs karesi, finansal piyasaları etkileyebileceğinden dolayı, belirttiğim tarihlerde ekstra dikkatli olmakta fayda var. Bunun yanı sıra, Mars – Uranüs karesi, sert doğa koşulları, elektrik-elektronik aksamalar, yangınlar, patlamalar, enerji kaynakları, nükleer, siber saldırılar, sanal dünya ile bağlantılı skandallar gibi temaları gündeme taşıyabilir.
Adım atma, eyleme geçme noktasında paralize olmuş kalıyoruz. Aslında zihnimiz oldukça canlı; sezgiler, hayaller, fikirler, planlar… Ama bu süreçte hiçbirini bir türlü somutlaştıramıyoruz. Eksik olan ateş elementi, kendini ani patlamalarla gösterebilir. Kişisel hayatlarımızda bu enerjiyi duygusal patlamalar şeklinde deneyimleyebiliriz. Kolektif alanda ise, volkan patlaması, doğal gaz patlaması, yangın, savaş gibi, ateş elementiyle özdeşmiş olgularda görmemiz mümkün.
Hygeia asteroidi Zuben Elgenubi üzerinde, Venüs – Mars kavuşumuna kare, Uranüs’e karşıt pozisyonda. Böylece, gökyüzünde zorlayıcı T-kare açı kalıbı mevcut. Cinsel yolla bulaşabilecek hastalıklara karşı dikkatli olmamız gereken zamandayız. Sindirim ve boşaltım sistemi hassas olabilir. Sivilceler, iltihaplanmalar görülebilir. Uyuz gibi hastalıklar görülebilir. Zehirlenmeler yaşanabilir.”
Peki, Ekinoks haritasının ülkemize yansıması ne şekilde olabilir? Yükselenin yöneticisi Merkür’ün TR natal haritasının tepe noktasında Jüpiter ile kavuşması, hükümet kanadında yeni anlaşmaların olabileceğini veya taze kanın geleceğini gösteriyor olabilir, hatta bunların natal Venüs’e trine yapması, bu taze kanın bir kadın olacağını gösterir mi? Kim bilir, yaşayıp göreceğiz :) Transit Vesta’nın natal Güneş’i karelemesi, yöneticilerimizin tarikat gibi yapılardan dolayı zorlanabileceklerini gösteriyor olabilir. Mars-Uranüs karesinin zorlayıcı etkilerinden, hem natal hem transit Hanuman sayesinde korunabileceğimizi düşünüyorum. Transit Hanuman natal Mars’ımızın üstünde, ordumuzu ve güvenlik güçlerimizi koruyor. Evet, koruyor, ama acaba neyden koruyor… Transit/natal Marslar ve Hanumanlar arasında büyük hava üçgeni var, çok enteresan… Belli ki, bir şeye ramak kalacak, ucundan veya az zararla kurtarırız. Ay, 5.evde, Merkür-Satürn kavuşumunun üzerinde ama aynı zamanda natal Ay’ımıza trine yapıyor. Başlarda anlattığım gibi, transit Ay, kör-topal bir Ay’dır ama öyle bile olsa halkımızı bir şekilde destekliyor. Demek ki, tüm olumsuzluklara ve zorluklara rağmen ayakta kalmayı başaracağız. Bu noktada, zihnimin arka planında Mahsun Kırmızıgül’ün "Yıkılmadım" şarkısı yankılanıyor :)
Yazımı bitirmeden önce, bir de Türkiye’nin ilerletilmiş (progress) haritasına göz atalım. Burada Ay 2.evde Satürn’ün üzerinde yerleşmiş. Tamam, konu belli, maddi kaynaklar, kısıtlama, zorlanma, kriz. Bunları zaten konuştuk. İlginç bir detay Hygeia veriyor. Transit Hygeia’nın natal Ay ile antisciası mevcut. Transit Hanuman’ın natal Hygeia ile antisciası mevcut. Bir de transit Hygeia’nın natal Uranüs ile trinesi var. Bunlar sağlık konularına vurgu yapıyor ama esasen zaman zaman tekrar yaşayacağımız vaka artışları veya başka bulaşıcı hastalıklar ile beraber çözümlerin ve tedavi yöntemlerinin de olacağını gösteriyor.
Aklımda hala Mahsun Kırmızıgül’ün şarkısı çalıyor…
Sevgiyle,
Astralina
Commentaires