AKREBİN İĞNESİNİN UCUNDA BİR GÜNEŞ TUTULMASI

Algol tutulmalarının ardından felaketlerin ardı arkası kesilmedi. Neler olmadı ki? Küresel ekonomik kriz, kargaşalar, İran’da kadınlar saçlarından bayrak yapmış isyan başlatmışlar, pandemiye zaten alıştık, savaş bile başladı… O da bir şey mi, Kraliçe İlelebet bile gezegenimizi terk etti… Gel zaman git zaman, yine bir tutulmaya uyandık bugün, yine Akrep burcunda. Bu sefer kader çarkı nelere işaret ediyor, gelin beraber çözmeye çalışalım.

Birçok astrolog bu tutulmaya Venüsyen demiştir. Haklılar da, çünkü tutulmamız Venüs ile partil kavuşumda. İlaveten, tutulmadan 3 gün önce Venüs-Güneş kavuşumu meydana gelmişti, ki bu kavuşum sıradan bir kavuşum değildi. 150 yıl sonra Venüs kendi yönettiği Terazi burcunda Güneş ile kavuştu. İlk fırsatta bu konuyla ilgili yazımı yazıp sizlerle paylaşma niyetindeyim fakat şimdi tutulmamıza odaklanalım. Bu saydıklarım Venüs’ün tutulmada önemli rol oynadığını gösteriyor.

Ancak ben yine de bu tutulmaya Marsiyen Tutulma demeye karar verdim. Hayır, çıkıntılık yaptığım için değil, tutulma haritasındaki tüm yolların Mars’a çıktığı içindir. Tutulmamız Mars gününde ve Mars saatinde meydana geliyor. Akrep burcunda olduğu için tutulmanın yöneticisi Mars’tır. Tutulmanın derecesi: 2 derece Akrep – ilk dekanat, ilk guna, yine öncü ve ateş, yani Koç enerjisi olduğu için Marsiyen çalışıyor. Kalde dekanatı Mars’ı gösteriyor, keza Mısır Sınırları da Mars’ı gösteriyor. Daha ne olsun? Ama bitmedi! Mars, Akrep’in modern yöneticisi olan Plüto ile 150’lik açıda. Bu noktada, “oh suyundan da koy” desem ayıp olur mu? Peki, Plüto nerede? Tam ASC’de. Bu arada ASC’deki Oğlak burcunun yücelim yöneticisi de Mars’tır. Eh, MC zaten Akrep, yine Mars’a çıktık. Nereye baksam Mars gözünü kırpıyor “Tutulmayı çözmeden önce gel beni çöz” der gibi…

Peki, öyle olsun, ama önce biraz teknik bilgi vermem lazım. Tutulmamız, Parçalı Güneş Tutulması, 25 Ekim saat 13:48’de meydana geldi ve ülkemizden kısmen izlenebildi. Yaklaşık %30-%50 arasında Güneş’in kapandığını ülkemizde gördük, Türkiye’nin doğusunda bu anlamda daha net görüntüler elde edildi. Genel olarak bu Güneş Tutulması birçok Avrupa ülkelerinden, Kuzey Afrika’dan, Orta Doğu’dan ve Batı Asya’dan izlenebildi. Ancak tabi en yoğun kapanmayı Rusya, Orta Asya ülkeleri, Ukrayna, Belarus, Kuzey Avrupa, Doğu ve Orta Avrupa, Hindistan, Pakistan, Orta Doğu ülkeleri görebildi.

6 Güney serisine ait bir tutulma sert etkilerle geliyor demektir. Bu Güneş Tutulması 124 numaralı Saros ailesine aittir. Aynı Saros ailesine ait son birkaç tutulmada dünyada neler olduğuna bakarak gelecek ile ilgili öngörüler yapmak olasıdır, zira bir ailenin kök hikayesi birbiriyle ilişkili bir şekilde ilerler. Aynı Saros’a ait son 2 tutulma 1986 ve 2004 yıllarında olmuş. O yıllarda hayatlarınızda neler olmuş hatırlamaya çalışın, şimdiki tutulma süreci için ipucu yakalayabilirsiniz. İlaveten, o yıllarda doğanlar için ekstra önemli bir tutulma olacağını söylemek mümkün.

O yıllarda dünyada ve ülkemizde neler olmuş aşağıda kısaca değineceğim ama unutmadan bir şey daha eklemem gerekiyor. 124 Saros ailesinin başlangıcı 1049 yılına dayanıyor, yani aslında hikâyenin başlangıcı burada. Ayrıca, başlangıcından beri günümüze kadar tüm 124 no’lu tutulmalar arasında dikkatimi şu 2 tanesi çekti: Ekim 1427 5 derece Akrep (şimdiki tutulmaya yakın derecede) ve Nisan 1716 2 derece Boğa (şimdiki tutulmanın karşıt derecesi). Benim bu sefer maalesef zamanım olmadı, o yüzden sadece son iki tutulmaya bakmakla yetineceğim ama sizler belki merak edip tarih sayfalarını karıştırmak istersiniz :)

1986:

- Çernobil Nükleer kazası.

- Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yapımına başlandı.

- İspanya ve Portekiz AB’ye girdi.

- İsveç Başbakanı suikast sonucunda öldürüldü.

- İstanbul’daki Neve Şalom Sinagogu’na saldırı yapıldı, çok sayıda ölen oldu.

- Challenger Uzay Mekiği kazasında 7 astronot vefat etti.

2004:

- Nasa’nın uzay aracı Mars’ın yüzeyine iniş yaptı.

- Facebook kuruldu.

- Haiti’de darbe oldu.

- Irak Aşure Günü Saldırıları, 140’ın üzerinde ölü.

- Madrid Tren Saldırıları, 192 ölü.

- NATO genişledi; Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya, Slovenya katıldı.

- Kıbrıs’ın birleşmesi için referandum yapıldı; Türk tarafı olumlu oy kullanırken Rum tarafı olumsuz kaldı.

- Catarina Kasırgası

- Cumhurbaşkanı Sezer Anayasa değişikliğini onayladı.

- Pamukova Tren kazası, çok sayıda ölü.

- Rusya’da Beslan Katliamı, 300’den fazla ölü.

- Ukrayna’da Turuncu Devrim.

- Hint Okyanusu’nda 9 üstü deprem ve tsunami felaketi

- Bunun dışında çok sayıda uçak kazası ve terör saldırısı.

Geçmişteki bu 2 tutulmanın getirdiklerine baktığımda birkaç ortak tema görüyorum:

- Uçak kazaları

- Terör saldırıları

- AB ve NATO içindeki değişimler

- Ukrayna

- Nükleer tehlike

- Darbe, isyan

- Suikastlar

- Büyük çaplı doğal afet

Peki, bunlar cepte olsun, şimdi tutulma haritasını detaylı inceleyelim. Haritayı domine eden Mars’a biraz değindim, şimdi biraz derine dalalım. Diğer kişisel gezegenlerin hepsi Yanan Yol dediğimiz derecelerde dizilmiş, Ay düşüşte, Venüs zararda ve yanık, Merkür ise, sınırı henüz aşmış yanmaya doğru ilerliyor. “Venüsyen” olarak yorumlanan bu tutulmada Venüs, Juno’ya 120, Cupido’ya 60’lık açılar yapıyor. Yeni ilişkiler geliyor mu, evet geliyor, ama nasıl bir ilişki geliyor? Tutulma ile beraber o Venüs’e Mars yönetiminde olan Jüpiter 150’lik açı kurarken, Venüs yönetiminde olan Merkür, Plüto ve Lilith ile T-kare açı kalıbı oluşturmakta. Merkür’ün aynı zamanda Juno ile antiscia’sı var. Bu kombinasyon bana “karanlık sevgili” kavramını anlatıyor. Ya benimsin ya kara toprağın… Toksik ilişkiler, zehirli tutkular, aşırı kıskançlık, şiddet, tuhaf cinsellik, istenmeyen gebelikler, taciz, tecavüz, çocuk gelinler, namus cinayetleri… Bu tutulmaya “Venüsyen” diyeceksek, bu Venüs şu anda Güneş’ten gökyüzünde gözükmüyor, yani Nemesis çalışıyor. Derin ihtirasların altında yatan intikam dürtüsü… O yüzden, bu dönem öyle aşk meşk dönemi pek değildir, sevgili dostlarım, lütfen kendinize dikkat edin, karanlık tipler karşınıza çıkabilir bu 6 aylık süreçte.

Çocuklarımıza çok dikkat edelim, Merkür’ün oradaki pozisyonu çok endişelendirdi beni doğrusu. Akrepsel enerji fena çalışıyor, Lilith işin başında. Çocuklara yapılan cinsel taciz, belki ölüm ile sonuçlanabilecek olaylar yaşanabilir. Maalesef Spica’daki Merkür, yine bir çocuğu “ünlü” yapabilir…

Tutulmanın asıl başrol kahramanına dönelim. Mars, resmi olarak 5 gün sonra retro hareketine başlasa da, süreci 3 gün önce deklinasyon dışına çıkarak başlatmış oldu. Peki, Mars’ın taaa Mayıs’a kadar deklinasyon dışında olmasına ne demeli? Önümüzde agresyon, çatışma, kan, silah, patlama, ateş, gerginlik dolu 6 aylık sürecimiz var demektir. “Mars Retrosu Erken Başladı” başlıklı yazımı lütfen okuyun, orada bu süreci ayrıntılı olarak yazdım. Tutulma haritasında Mars, Plüto’ya 150 ve Neptün’e kare açıda. Bu bir yandan çeşitli kazalara yol açarken, diğer yandan aldatmalara, hayal kırıklığına, hırsızlıklara, dolandırıcılıklara sebebiyet verebilir.

Merkür Neptün ile 150’lik açıda. Tutulma Spica ile paralel. Müthiş dezenformasyon dönemi bizi bekliyor, skandal haberler, ifşalar, medyayı silah olarak veya yönlendirme aracı olarak kullananlar olacaktır. Ünlü kişiler ile ilgili inanılmaz skandallar, karalama kampanyaları, şok edici haberler.

Tutulma haritasının 2.evinden tutulmaya 150’lik açı yapan Jüpiter parasal konularda ani şokları gösteriyor. Haritada genel anlamda çok 150’lik var, bu sebeple, bu 6 aylık sürede hop kalkıp hop oturacağız, hızlı gelişen ve değişken olaylar bizi epey yoracak gibi gözüküyor. Finansal piyasalar sağlam bir gümbürtüden geçecek gibi gözüküyor, özellikle önümüzdeki Ay Tutulması bunu daha net gösteriyor. Bu nedenle, herkese tavsiye edebileceğim şey, büyük risklere girmemek ve elindeki birikimine sahip çıkmaya çalışmak.

Son Satürn-Uranüs karesini yaşadığımızı ve Satürn’ün Ay Düğümleri’ne T-karede olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu sürece kadersel yüzleşmeler süreci denilebilir. Tam da bu son karede birçok kişi hayatlarında çok önemli kararlar alacaktır. Bu sürece karmik geçmişiyle yüzleşme de diyebiliriz. Şimdiye kadar yaşadıklarını idrak et, kendi içinde yüzleş, kendinle ve diğerleriyle hesaplaş, belki de helalleşebilirsen helalleş. Ancak buradaki Satürn sadece geçmişe işaret etmiyor, gelecek kaderini de anlatıyor. Merkür-Mars-Satürn arasında Büyük Hava Üçgeni var. Kıymetli hocam Oğuzhan Ceyhan’ın Billur TV için çektiği bir videoda söylediği gibi: “Seçimlerimiz geleceğimizi yaratıyor ama bu seçimlere bizi dürtülerimiz götürüyor”. Ben de sizler için bu cümleyi şöyle açmak istiyorum; dürtü dediğimiz şey Ay’dan gelir (Ay tutulmada Güneş ile yanıyor), önce düşünceye (Merkür’e), sonra eyleme (Mars’a) geçer ve böylece karma (Satürn’e) varır. Haritadaki Merkür-Mars-Satürn üçgenini bu çerçeveden değerlendirmenizi dilerim.

Peki, bu tutulma ülkemizde ve dünyada ne gibi olayları tetikleyebilir merak edenlere şöyle başlıklar şeklinde yazayım:

- Hava ve sıvı yoluyla bulaşan hastalıklar, zehirlenmeler, gaz zehirlenmeleri.

- Salgın hastalıklar, toplu felaketler.

- İtalya, Sicilia, Napoli; buralarda önemli olay, belki doğal afet.

- Ülkemizde de Kasım ayında orta büyüklükte deprem olasılığı var.

- Amerika’nın siyasi kararları ve Biden’ın sağlığı konuşulabilir.

- Nükleer tehlike.

- Rusya – Ukrayna savaşında hareketlilik, agresyonun artışı.

- Dünya siyasetinde diplomasinin başarısızlığı, ortak paydada buluşmak yerine sert söylemler, kısıtlamalar, yaptırımlar, ambargolar.

- Avrupa’nın enerji krizi ile yüzleşmesi ve çeşitli ülkelerde halkın protestoları. Bu krizin ülkemize nispeten olumlu yansıması.

- Fransa ve Almanya için zorlu kış.

- Gizli bilgilerin ortaya çıkması, ifşalar.

- Medyanın gizli silah olarak kullanılması, asparagas haberler, dezenformasyon, skandallar.

- Karalama kampanyaları, iftiralar.

- Medyanın baskı altına alınması, aydın kişiler, yazarlar ve gazetecilerin zarar görmesi.

- Suikastlar ve geçmişte olmuş suikastlar ile ilgili yeni bilgilerin ortaya çıkması.

- İnternet ve sosyal medyada sansür.

- İnternette, sosyal medyada, uygulamalarda büyük çaplı kesintiler, verilerin çalınması gibi çeşitli problemler.

- Önemli kurumların hacklenmesi.

- İran, Çin, İsrail. Bu 3 ülke ile ilgili ayrı ayrı konularda önemli gündemler oluşabilir.

- Büyük patlamalar, büyük yangınlar.

- Füzeler, hava saldırıları.

- Demir yollarıyla ilgili can sıkıcı haberler, ölümlü trafik kazaları.

- Toplu taşıma, kargo, nakliye sektöründe zorluklar.

- Ses getirecek dolandırıcılık vakaları.

- Hırsızlıklar.

- Sert kış koşulları ve trafik ciddi gündem oluşturabilir.

TC natal haritasında tutulma Güneş’imizin üzerinde olduğu için birçok yönden ülkemizi etkiliyor olacak. Mars’ın natal Ay’ın üzerinde oluşu ise, halkımızın bu gelişmelerden çok zarar göreceğini anlatmakta. TC progress haritasında tutulma 2.evdeki Satürn üzerindeyken, Mars, MC’den retro hareketine başlayacak ve 9.evi taramış olacak. Dolayısıyla, alacağımız etkileri şöyle özetleyebilirim. Yoğun diplomatik süreçler ülkemizi bekliyor olacak. Kim dost, kim düşman anlamak güçlenecek. Hukuksal problemler yaşanabilir. Yasal düzenlemeler gelebilir. Bazı konularda ödün vermek zorunda kalabiliriz. Ekonomi zaten can çekişiyor, seçimlere kadar suni teneffüs şeklinde devam ediyor. 6’lı masada öngörülemeyen çatırdatmalar oluşabilir.

Burç yorumları yapmadığımı biliyorsunuz ama tutulmadan en yoğun etkiyi kim alır derseniz, şöyle söyleyeyim; 1950, 1968, 1986, 2004 doğumluların hayatlarında önemli kadersel süreçler yaşanacak, özellikle sabit burçların ilk 10 gününde doğduysanız, hayatınızın dönüm noktası olabilir. Bunun dışında, genel olarak Akrep/Boğa/Aslan/Kova burçlarında ilk 7 derecede kişisel gezegen yerleşiminiz varsa, tutulmadan yoğun etki alıyorsunuz demektir.

Sevgiyle,

Astralina